hya

 

 

Siirt gezimize yine kalacak yer seçimi ile başladık.Ancak Siirt'de konaklayabileceğiniz pek fazla yer yok.4-5 yıldızlı otel bulunmuyor.Kalınabilecek en iyi yer olarak Emniyet Müdürlüğünün misafirhanesini tercih etmek zorunda kaldık.Eğer yer bulabilirseniz mutlaka burada kalmanızı tavsiye ederiz.Şehir merkezine biraz uzak ancak fazla seçeneğimiz yok zaten.3 yıldızlı bir otel konforunda.Akşam ve sabahları misafirhane lokalinde yemek yiyebilirsiniz.Hem uygun hem de temiz.Eğer gidiş geliş problem değilse Batman'da yeni açılan otele gidiş geliş yapabilirsiniz.Bu civarda bulabileceğiniz en iyi otel ancak yaklaşık 1 saat mesafede.

 

Siirt'e kara yolu ile ulaşım biraz sıkıntılı.Eğer benim gibi Ankara'dan gelecekseniz uzun bir yolculuğu göze almanız lazım.Bunun yanında konforlu bir otobüs firması bulmanız da mümkün görünmüyor.Onun için ya uçakla Batman'a gideceksiniz ya da Bora Jet'in pırpırlı uçaklarıyla Siirt'in girişinde, şehir dışında bulunan küçük havaalanına.Batman'a giderseniz buradan önce şehir merkezindeki otogara geçmeniz oradan da Siirt'e otobüs ile ulaşmanız münkün.Ancak daha iyisi havaalanı dışında bekleyen taksiler ile ulaşım.4-5 kişi taksiye bindiğinizde kişi başı 40-50 liraya Siirt'e ulaşmanız mümkün.Biz direk Siirt'e uçmayı tercih ettik.Pırpırlı uçak biraz bizi ürkütse de yolculuğumuz gayet güzel geçti.Sadece inişte biraz sizi zorluyor :)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siirt küçük bir il olduğundan merkezde pek fazla gezilebilecek yer yok.Zaten trafiğe kapalı bir ana cadde var merkezde.Çoğu mekan bu yol üzerinde.Burada meşhur olan yiyecek Büryan.Büryanı mutlaka burada yemelisiniz.Zira yakında olsa Batman'da yediğiniz Büryanın Siirt'teki ile uzaktan yakından alakası yok.Kuyuda pişirilen tüm kuzu, parçalanarak servis ediliyor.Et, hiç bir ilave katkı yapılmadan ağır ağır pişiriliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siirt'de herhangi bir restorana girip büryan yiyebilirsiniz.Ancak Tillo'da, tepeden aşağı seyre dalarken, renklerin birbirine karıştığı büyüleyici manzara eşliğinde tadacağınız yemeği hiç bir zaman unutamayacaksınız.Hem tarihi yerleri gezmek, hem de o müthiş manzarayı hafızanıza kazımak için mutlaka Tillo'ya gitmelisiniz.Güzel bir yemeğin tadını çıkarmak için gerçekten unutulmaz bir yer.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tillo, din eğitiminde önemli yeri olan medrese kültürünün başlıca merkezlerinden birisiymiş.Günümüzde de hala, yurt içinden ve yurt dışından din eğitimi görmek için gelen talebelerin mevcut olduğu söyleniyor.Bazı tarikatların medreseleri hala aktifmiş.Belki de Tillo’nun mistik bulduğum havası bundan dolayıdır.Ülkemizin doğusunda doğmuş pek çok İslam alimi burada yer alan medreselerde yetişmiş.Bunların içinden en önemlilerinden ikisi İsmail Fakirullah ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri.

 

Erzurumlu İbrahim Hakkı, küçük yaşlarda annesini ve babasını yitirdikten sonra amcasının yanında kalır.Amcası ise iyi bir eğitim alması için onu Tillo'ya yerleşen İsmail Fakirullah Hz. yanına verir.Hocasından çok şey öğrenen ve ona aşkla bağlı olan İbrahim Hakkı, hocasının vefatından sonra onu şöyle onurlandırır; Ekinoks tarihlerinde, güneşin doğuşu sonrasında, Tillo tepesinde yer alan taştan örme küçük bir pencere içerisinden süzülen güneş ışıkları,  tepenin aşağısında ilçe merkezinde bulunan İsmail Fakirullah Hazretlerinin kabrine iner, öyle ince bir hesap yapılmıştır ki güneş ışığı kabrin penceresinden içeri girerek İbrahim Hakkı'nın hocasının mezarının başucunu aydınlatır.O zamanlarda yapılan bu yapı hala çözülememiştir.Hatta tadilat aşamasında bu yapı bizimkiler tarafından bozulmuştur :) Ancak sonrasında yapılan bilimsel çalışmalar sonucu, eski sistemin işlemesini sağlayacak şekilde kabir üzerine yeni bir delik açılmıştır.İşte Tepedeki küçük pencere...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tepedeki yapının etrafında yer alan tanıtıcı bilgiler...

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İşte ışığın pencereden geçtikten sonra katettiği mesafe.Tepeden aşağı baktığınızda gördüğünüz ilçe merkezine kadar yol alıyor.Gerçekten çok uzun bir mesafe.Bu sistem, bugün bile kurulamıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu fotoğraflar da İsmail Fakirullah Hz.'nin türbesinden.Öğrencisi İbrahim Hakkı'nın kabri de burada yer alıyor.Vasiyeti üzerine, vefatından sonra hocasının ayaklarının ucuna defnediliyor.Normalde tepeden gelen ışık türbenin penceresinden içeri girerken, tadilat sonrası açılan ve fotoğraflarda görebileceğiniz delikten içeri giriyor.